Genel Bilgiler

Genel Bilgiler (6)

10 Haz

Aile hekimliği uygulaması kapsamında, kişilerin düzenli izlem ve değerlendirmelerinin yapılması, sağlık hizmeti başvurularının kişinin sağlık geçmişine hâkim, hekim-hasta ilişkisinin karşılıklı güven içinde kurulduğu bir hekim vasıtasıyla çözülmesi ve yönetilmesi için her kişinin bir aile hekimi olması sağlanmıştır.

Uygulamaya ilk geçişte kişilerin aile hekimleri ikamet ettikleri yerleşim yerleri dikkate alınarak Bakanlıkça yapılmış, ancak kişilere aile hekimini seçme ve değiştirme hakkı tanınmıştır.

Mevcut durumda;

Yenidoğanlar ve henüz nüfusa kayıtlı olmayan bebek ve çocuklar annelerinin kayıtlı olduğu aile hekimine kayıt edilmektedir.

Kişiler, aile hekimini bölge sınırlaması olmaksızın seçebilmekte olup, kişilerce aile hekimliği hizmetlerine hızlı ve kolay erişim için yaşanılan yere yakın aile sağlığı merkezlerindeki aile hekimlerine kayıt olmak tercih edilmektedir.

Zorunlu haller dışında aile hekimi üç aydan önce değiştirilememektedir.

4000’in üzerinde nüfusu olan aile hekimlerine kayıt yapılamamaktadır. Bu durumda kişilere adreslerine en yakın ve nüfusu uygun bir diğer aile hekimine kayıt önerilmekte ve nüfusu yükselmiş aile hekiminin bulunduğu aile sağlığı merkezine yeni aile hekimliği birimi planlaması yapılarak aile hekimi başına düşen nüfus azaltılarak vatandaşlarımızın aile hekimi tercihlerine imkan sağlanmaktadır. 

Aile hekiminizi,  e-Devlet/e-Nabız uygulaması üzerinden aile hekimi sorgulaması yapılarak veya en yakın Aile Sağlığı Merkezi veya bulunulan ilçedeki Toplum Sağlığı Merkezi/İlçe Sağlık Müdürlüğüne bizzat başvurarak öğrenebilirsiniz.

Aile hekimi değişikliği için;

  • e-Devlet ve Sağlık Bakanlığının elektronik uygulaması olan e-Nabız üzerinden, kişiler kendilerine en yakın aile hekimini harita üzerinden görerek elektronik ortamda aile hekimi değişikliğini yapabilmektedir. Her ayın 5' i ile 21 arasında yapılan değişiklikler aynı gün gece 23:59'da, ayın 21' inden sonraki ayın 5' ine kadar olan değişiklik talepleri ise sonraki ayın 5' inde gece 23:59' da gerçekleşmektedir. Değişiklik taleplerinin gerçekleşme zamanına kadar iptal edilebilmesi mümkün olup, değişiklik gerçekleştikten sonra iptal işlemi yapılamamaktadır. Kayıtlı vatandaş sayısı 4.000'den fazla olan hekime geçiş söz konusu olmayıp, 3 ay içerisinde en fazla 1 defa değişiklik yapılabilmektedir.
  • Yazılı talep ile kişinin kendisinin seçmek istediği aile hekimine veya ilgili Toplum Sağlığı Merkezine / İlçe Sağlık Müdürlüğüne bizzat başvuru ile yapılabilmektedir. 
  • İlk kez e-Nabız kullanıcısı olacak kişiler e-Devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden e-Nabız’a giriş yaparak profil ayarları üzerinden e-Nabız şifresi oluşturmalı ya da kendi Aile Hekimine başvurarak e-Nabız için geçici şifre edinmelidir. Bunun dışında e-Nabız uygulamasına e-devlet üzerinden erişmeniz de mümkündür.

Bunun dışında sürekli ikamet ettiği bölgeden uzakta kalacak kişiler ve geçici süre ile Türkiye’de ikamet edecek kişiler, kendisine yakın konumdaki bir aile hekiminden misafir hasta uygulaması kapsamında sağlık hizmeti alabilmektedir. Yaz tatili, seyahat veya başka bir sebep ile başka bir yerleşim yerinde sağlık hizmeti ihtiyacı olduğunda ‘‘Misafir Hasta’’ tanımıyla o ildeki Aile Hekiminden sağlık hizmeti alınabilmesi mümkündür. Büyükşehir Belediyesi Kanununa tabi olan ilçeler misafir hasta uygulaması bakımından tek bölge kabul edilmekte olup, bu bölge içinde sağlık hizmet alma talebi misafir hasta uygulaması kapsamına girmemektedir. Kişilerin acil haller dışında öncelikle kendi aile hekiminden hizmet almak üzere planlama yapması yerinde olacaktır. 

Eğer kişiler eski adreslerine yakın başka bir ilçeye veya mahalleye taşınmış ise aile hekimini değiştirme zorunluluğu bulunmamaktadır. İkamet değiştiğinde Sağlık Bakanlığı tarafından sistem üzerinde otomatik olarak aile hekimi değiştirilmemektedir. İkametgâh değişikliği durumunda aile hekimi değişikliği, kişinin talebine istinaden yapılabilmekte,  ikametgâh değişikliğinin tespit edilmesi ancak 30 gün içinde kişinin talep etmemesi halinde ise ilgili Toplum Sağlığı Merkezi/ İlçe Sağlık Müdürlüğünce yapılabilmektedir. Kişiye bilgi verilerek ikametgâhına en yakın ve nüfusu en düşük aile hekimine kayıt edilebilmektedir.

Altı aydan kısa süreli ziyaret veya seyahat amacı hariç olmak üzere yurtdışına çıktıkları belge ve/veya kaynaklar ile tespit edilen kişilerin aile hekiminden kayıtları silinmekte ancak yurda döndüklerinin yine uygun belge ve/veya kaynaklar ile tespit edilmesi halinde yukarıda belirtilen usuller çerçevesinde kendisine en yakın ve nüfusu en düşük aile hekimine kayıt edilmektedir.

Yaşanması arzu edilen bir süreç olmamakla birlikte, sağlık çalışanımızı korumak adına sağlıkta şiddet vakalarında kişilerin aile hekimi kayıtlarının değiştirilmesi söz konusu olabilmektedir.

Vatandaşlarımız Aile Sağlığı Merkezlerinin adres ve iletişim bilgilerine, İl Sağlık Müdürlüğü ve Aile Sağlığı Merkezlerine ait internet sitelerinden veya bulundukları ilçedeki Toplum Sağlığı Merkezi/İlçe Sağlık Müdürlüğünden ulaşabilmektedir.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
10 Haz

Birinci basamak sağlık hizmeti, sağlığın teşviki, koruyucu sağlık hizmetleri ile teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin bir arada verildiği, bireylerin hizmete kolayca ulaşabildikleri, düşük maliyetle etkin ve yaygın sağlık hizmeti sunumudur.

2003 yılından itibaren uygulanmaya başlanan Sağlıkta Dönüşümün önemli bileşenlerinden biri olan aile hekimliği, birinci basamak sağlık hizmetinin çağdaş uygulama şeklidir.

2010 yılından beri ülkemiz genelinde uygulanmakta olan, aile hekimliği uygulaması ile;

Aile Sağlığı Merkezlerinde aile hekimi ve aile sağlığı çalışanları tarafından, birinci basamak sağlık hizmetlerinden bireye yönelik koruyucu, tanı, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin verilmekte,

Toplum Sağlığı Merkezleri ve bağlı birimlerce, bölgesindeki topluma yönelik sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyerek bunların düzeltilmesi ve/veya önlenmesi için çalışmalar yürütülmektedir. 

Toplum Sağlığı Merkezleri, bölgesinde yaşayan toplumun sağlığını korumak ve geliştirmek maksadıyla sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bunlarla ilgili düzeltici ve önleyici faaliyetleri gerçekleştiren; birinci basamak koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini koordine eden ve bu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulmasını izleyen, değerlendiren, denetleyen ve destekleyen; bölgesinde bulunan sağlık kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlayan sağlık kuruluşlarıdır. 

Aile hekimliği uygulaması ve bu uygulama ile birlikte yürürlüğe giren diğer hizmetler kapsamında, birinci basamak hizmet sunulan hizmet mekanlarının standartları yükseltilmiş, kişilerin sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırılmış, sunulan hizmetler nitelik ve nicelik olarak geliştirilmiştir.

Aile hekimliği uygulaması kapsamında 

Aile hekimi başına ortalama 3000 kişi olacak şekilde aile hekimliği birimleri planlanmış olup, kırsal bölgelerde de bu nüfus dikkate alınarak bir veya daha fazla aile hekimliği biriminden oluşan aile sağlığı merkezleri oluşturulmuştur. 

Hatta 3000 nüfusun altında bir nüfus olan ancak sağlık kuruluşlarına uzak ve ulaşım zorluğu olan yerleşim yerlerinde de tek birimli aile sağlığı merkezleri oluşturulmuş, bu birimlerdeki nüfusun az olması nedeniyle personel istihdamındaki zorluğu kaldırmak üzere zorunlu düşük nüfusu olan aile hekimliği birimlerinde görev yapacak personele ücret düzenlemesi yapılmıştır. 

Aile sağlığı merkezi bulunmayan kimi yerleşim yerinde sağlık evlerinde diğer sağlık personeli ile sağlık hizmeti verilmesi sağlanmış ve sağlık hizmetine ulaşımın zor olduğu belde, köy, mezra, uzak mahalleler ve benzeri yerleşim yerleri için gezici sağlık hizmeti tanımı yapılarak, aile hekimi ve aile sağlığı çalışanınca söz konusu yerleşim yerlerine periyodik aralıklar ile ulaşılarak hizmet verilmesi sağlanmıştır. Gezici sağlık hizmeti uygulaması mobil eczane uygulaması ile desteklenmiş, eczane bulunmayan yerleşim yerlerinde yaşayan kişilerin tedavisi için düzenlenen reçetelerin, eczacı odaları ve il sağlık müdürlükleri tarafından kurulacak sistem dâhilinde reçete sahibine ulaştırılması sağlanmıştır.

İhtiyacı olan bireylerin muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarının evinde ve aile ortamında yapılması, bu kişilere ve aile bireylerine sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin bir bütün olarak birlikte verilmesi amacıyla evde sağlık hizmetlerine ilişkin düzenleme yapılmış, hem birinci basamak hem de üst basamaklara ilişkin hizmetlerin koordineli şekilde verilmesi sağlanmıştır.

Cezaevi, çocuk ıslahevi, huzurevi, yetiştirme yurtları gibi kişilerin kayıtlı oldukları aile hekimlerine doğrudan başvuru imkânlarının olmadığı toplu olarak yaşanılan ancak tabibi olmayan kurumların talepleri üzerine bu kurum/kuruluşlarda periyodik aralıklar ile aile hekimi ve aile sağlığı çalışanları tarafından hizmet verilmesi için yerinde sağlık hizmeti düzenlemesi yapılmıştır. 

İş yerlerinden sağlık hizmeti almayı tercih eden vatandaşlarımız için de, aile sağlığı merkezleri dışında birinci basamak sağlık hizmeti veren; üniversiteler, askeri birlikler, hastaneler, kurum ve işyerlerindeki kurum hekimlerine aile hekimliği yetkisi verilmiş, aile hekimliği hizmetlerinden faydalanmaları sağlanmıştır.

Devlet hastanesi olmayan yerleşim yerlerinde entegre ilçe hastaneleri ve entegre sağlık merkezleri oluşturulmuş, buralarda koruyucu sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, muayene, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri, doğum, ana çocuk sağlığı hizmetleri, ayakta ve/veya yatarak tıbbî ve cerrahî müdahale ile çevre sağlığı, adlî tabiplik ve ağız/diş sağlığı hizmetleri gibi hizmetlerin de verildiği, birinci basamak sağlık hizmetlerini yoğunlukla yürütmek üzere tasarlanmış entegre sağlık hizmetinin 7/24 olacak şekilde sunulması sağlanmıştır.

Aile hekimliği ile birinci basamakta sunulan koruyucu sağlık hizmetinin kapsamı da genişletilmiştir. Aşılama, gebe, lohusa, bebek ve çocuk takipleri, yaş, cinsiyet ve hastalık gruplarına yönelik izlem ve taramalar (kanseri kronik hastalıklar, adölesan, erişkin, yaşlı sağlığı vb.) ile desteklenmiş, sağlıkla ilgili olarak kayıtlı kişilere rehberlik yapmak, sağlığı geliştirici hizmetlerin sunulması sağlanmıştır. 

Ayrıca hastalık riski taşımayan bireylerin bu risklerden uzak tutulması, risk altındaki bireylerin risklerinin azaltılması, mevcut hastalıkların erken tanı ve tedavisi ile kronik hastalıkların kalıcı hasar oluşturmalarının önlenmesi için, henüz bir hastalık belirtisi göstermeyen sağlıklı kişilerin, tarama testleri ve fizik muayene ile danışmanlık ve sağlık eğitimi yoluyla sağlıklarının korunmasına yönelik düzenli sağlık kontrolü olan periyodik sağlık muayenesi aile hekimliği hizmetleri kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda 2015 yılında ilgili uzmanlık alanlarından akademisyenlerin katılımı ile uluslararası örnekler incelenmiş, ulusal sağlık istatistiklerimize istinaden sık görülen, en çok ölüme neden olan, komplikasyon ve sekellere yol açan hastalıklar dikkate alınarak “Aile Hekimliği Uygulamasında Önerilen Periyodik Sağlık Muayeneleri ve Tarama Testleri” rehberi yayımlanmıştır. 

2023 yılına kadar aile hekimliği başına düşen nüfusun azaltılması ve ilgili uzman personel ve teknik desteğin sağlanması ile kronik hastalık yönetiminin aile hekimleri koordinasyon ve sunumunda yapılması, sağlığın geliştirilmesi ve teşviki hizmetlerine odaklı sağlık hizmeti sunulması bundan sonraki süreçte odaklanılan hizmetler olacaktır.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
17 Şub

Ülkemiz sağlık hizmetlerinin gelişimi ve organizasyonunda, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin bireylere ulaştırılması yönündeki çalışmalar Cumhuriyetin ilanından günümüze kadar uzanan gelişim sürecinde hız kazanmıştır. Cumhuriyetin ilan edilmesinin ilk yıllarında itibaren ülkemizdeki bugünkü sağlık teşkilatlandırması ve sağlık hizmetlerinin temeli atılmıştır.

Cumhuriyet döneminde bir yandan tedavi hizmet ağını genişletmek istenirken öteki yandan da koruyucu sağlık hizmetlerinde büyük bir atağa geçilmiştir.  Cumhuriyet’in ilanı sonrası Dr. Refik Saydam ülkemizde sağlık hizmetlerinin kuruluşunda ve gelişmesinde büyük katkılar sağlamıştır. Umumi Hıfzısıhha Kanunu (1930)’nda yer alan sağlık politikaları sağlık hizmetlerinin planlanması ve programlanması, koruyucu ve tedavi edici hekimliğin yürütülmesi, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, tıp fakültelerine ilginin arttırılması yönelik ilkeler mevcut olup bu ilkeler ışığında sağlık hizmetleri, “geniş bölgede tek amaçlı”/ “dikey örgütleme” modeli ile yürütülmüştür. Nüfusun çok olduğu yerlerden başlayarak muayene ve tedavi evleri açılmış, koruyucu sağlık hizmetlerinde çalışan hekimler desteklenmiş günümüz sağlıkta dönüşüm programının temelleri daha o zamanlar da atılmıştır.

Sağlıkta Dönüşüm Programı, temel sağlık hizmetlerinin kurumsal konumunu diğer hizmet düzeyleri üzerinde yetki ve kontrol sahibi olacak bir yapıya kavuşturmayı hedeflemektedir. Bireylerin ve sağlık çalışanlarının durumlarını iyileştirmek bu konuda yapılacak yeniliklerin hareket noktasını oluşturmaktadır. Sağlıkta dönüşüm programının en belirgin özelliği bireylerin sağlıklı hayat programlarına erişiminin sağlanması, anne-bebek ölümlerinin azaltılması, bulaşıcı hastalıklarla ve kronik hastalıkların risk faktörleriyle mücadele etmeyi öncelemek bireylerin kendi sağlık durumlarını kontrol edebilme yetilerini geliştirmek ve koruyucu hekimlik yaklaşımını  sağlığın merkezine tamamen yerleştirmektir.

Sağlıkta dönüşüm programının temel amaçları arasında olan bu uygulamanın, halkımızın sağlık düzeyinin yükseltilmesi, kaynaklarımızı uygun şekilde kullanarak daha fazla hizmetin sağlanması ve hakkaniyet ilkesi ışığında bütün bireylerin sağlık hizmetlerine ihtiyaçları ölçüsünde ulaşmalarının gerek kır-kent ve gerekse doğu-batı arasında sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık göstergeleri ile ilgili farklılıkların azaltılması  yer almaktadır. Bu amaçlara ulaşmak için birinci basamak sağlık hizmetlerinin çağdaş bir yaklaşımla yeniden düzenlenip yaygınlaştırılması ve tüm toplum bireyleri tarafından tercih edilebilir şekilde sunulması sağlanmaktadır. Herkesin kendi seçebileceği, kolayca erişebileceği, herhangi bir engelle karşılaşmaksızın danışabileceği, başvurabileceği bir aile hekiminin olması bu yaklaşımın ana unsurlarının başında gelir. Prof. Dr. Nusret Fişek’in ifadeleriyle: “Kişiye yönelik koruyucu hekimlik hizmetleri ile ayakta ve evde hasta tedavisi hizmetleri bir arada yürütülmelidir. Entegre örgütlenme modelinin en basiti çağdaş aile hekimliğidir.”.

Çağdaş aile hekimliği  ile ülkemizde sağlık hizmetlerinin tüm bireylere coğrafi açıdan dengeli şekilde ulaştırılabilmesi, birinci basamak sağlık hizmetlerinin toplumun katılımını sağlayacak şekilde hsgm shutterstock 53294509bireylerin yaşadıkları ve çalıştıkları yerlerde koruyucu, tanı koyucu tedavi ve rehabilite edici yönleriyle sunmak temel hedefimizdir.  Sağlık hizmeti sunumunda,  birinci basamak sağlık hizmetlerinin  sürekli eğitimle geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, çalışan hekimler ile diğer sağlık elemanlarının özendirilmesi, birey ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak koruyucu sağlık sistemine ağırlık verilmesi ve kabul edilebilir sevk sisteminin uygulanması ana ilkelerdir. Bu ilkeler ikinci basamakta yığılmayı engelleyecek, ikinci basamakta tedavi edilesi gereken hastalara yeterince zaman ayrılmasını sağlayacaktır. Aile hekimliğinin multidisipliner bir sağlık yaklaşımı olduğu düşünülürse bütüncül bir sağlık hizmeti yaklaşımını öngörür. Güvene dayalı iletişim kurar, sorunları fiziksel, psikolojik ve sosyal yönleriyle ele alır. Birey merkezli olmasının yanında bütünleştiricilik, süreklilik, aile ve topluma yönelik olma özellikleri nedeniyle aile hekimliği uygulamasının önemli bir yapı taşıdır. Gittikçe artan orandaki yaşlı nüfusun temel sağlık hizmeti gereksinimleri, onları tanıyan ve kolay ulaşabilecekleri aile hekimleri vasıtasıyla çok daha etkili olarak karşılanabilecektir. 

Birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde verilebilmesi, toplumun hastalık yükünün azaltılmasının yanı sıra ikinci ve üçüncü basamak tedavi kuruluşlarımızın da daha iyi ve kaliteli sağlık hizmeti ve sağlık eğitimi vermelerine fırsat tanıyacaktır.

Dünya Sağlık Örgütü, 2010 yılına kadar insanların aile ve topluma dayalı  temel  sağlık hizmetlerine daha iyi ulaşılabilmesini, Alma Ata kongresinde de alınan kararın devamı olarak 21. yüzyılda “Herkes için Sağlık” anlayışını  hedefleri arasında saymaktadır. Bu hedefi gerçekleştirmeyi  amaçlayan Sağlıkta Dönüşüm Programı, aileye dayalı temel sağlık hizmetlerini gerekli eğitim ve beceri ile donanmış sağlık ekipleriyle, entegre bir şekilde sunmayı öngörmektedir.

Ülkemizde temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilebilmesi, kaliteli, etkili, verimli ve hakkaniyete uygun şekilde birinci basamak sağlık hizmetlerinin organize edilmesi ve sunumu için, Sağlıkta Dönüşüm Programının hedeflerine ulaşmanın yolu olarak, diğer ülke örnekleri ile ülkemiz koşulları ve ihtiyaçları dikkate alınarak, ülkemize has bir Aile Hekimliği Modeli oluşturulmuştur. Bu kapsamda aile hekimliği uygulamasına ilişkin ilk düzenlemeler yapılarak, 24.11.2004 tarihli ve 25650 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun, 06.07.2005 tarihli ve 25867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmelik, 12.08.2005 tarihli ve 25904 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığı’nca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler Ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmelik ile aile hekimliği uygulamasına ilişkin temel usul ve esaslar belirlenmiştir.

2005 yılında Düzce ilinde pilot uygulama olarak başlatılmış; 2006 yılında 6 il, 2007 yılında 7, 2008 yılında 17 il, 2009 yılında 4, 2010 yılında 46 il olmak üzere hizmet ihtiyacına yönelik il değerlendirmeleri yapılarak 2010 yılı sonu itibari ile ülke genelinde aile hekimliği uygulamasına geçilmiştir.

Ülke genelinde uygulamaya geçilmesi ile birlikte, bilimsel ve teknolojik gelişmeler ve hizmet ihtiyacındaki değişimler dikkate alınarak, hizmet mekânlarının fiziki şartları ve teknik donanımlarının geliştirilmesi, aile hekimliği hizmetlerinin kapsamının nicelik ve niteliğinin arttırılması, aile hekimliği çalışanlarının bilgi, deneyim ve kapasitesinin geliştirilmesi için çalışmalara ağırlık verilmiştir.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
17 Şub

Aile hekimi, kendi sorumluluğu altındaki bireyleri bir hastalık çerçevesinde değil, bütüncül bir yaklaşımla riskler, sağlık koşulları, psikososyal çevre ve mevcut diğer akut veya kronik sağlık sorunları ile birlikte bir bütün olarak değerlendirir. Sorumluluğunu üstlendiği kişinin hastalıklardan korunması için gerekli tedbirleri alır. Hastalık halinde bilgi ve tecrübesi çerçevesinde tedaviyi gerçekleştirir. Çözümü uzmanlık veya özel donanım gerektiren sağlık problemlerinde yapacağı danışmanlık hizmetleriyle kişiyi diğer uzman hekimlere, diş hekimlerine veya ikinci- üçüncü basamak sağlık kurumlarına yönlendirerek koordinatör görevi üstlenir. Dolayısıyla aile hekimi kendisine kayıtlı kişilerin aynı zamanda sağlık danışmanı, sağlık konularında onlara yol gösteren ve onların haklarını savunan kişi konumundadır. Bu açıdan aile hekimleri, bireylerin ve hizmet sunucuların zaman kaybına yol açacak yanlış yönlenmeleri, düzensizlikleri ve gereksiz sağlık harcamalarını önleyici etkiye sahiptir. Bu sebeple sağlık harcamalarında israf önlenmekte, ikinci basamakta gereksiz yığılmalar ve hasta mağduriyetleri engellenmektedir.

Aile hekimi, genellikle bireylerinin ikametlerine yakın ve kolay ulaşılabilir konumdadır. Bu durum aile hekiminin hizmet verdiği toplumu her yönüyle tanıması; aile, çevre ve iş ilişkilerini değerlendirmesine imkân sağlamaktadır. Sağlıklı bireyler ve sağlıklı toplumun temini için temel hizmetler olan koruyucu sağlık hizmetleri ve sağlığın geliştirilmesine yönelik hizmetlerin sorumluluğu altındaki bireylere en etkin şekilde nasıl sunulması gerektiğini değerlendirerek, bireylere en yakın konumda ve en etkin şekilde bu hizmetlerin sunumu söz konusu olmaktadır. 

Aile hekimliği uygulaması, daha nitelikli ve kaliteli hizmet mekânlarında, sürekli mesleki eğitim ile kendini geliştiren ve güncel bilgi ve donanıma sahip sağlık personelleri ile nitelik ve nicelik olarak geliştirilmiş, koruyucu sağlık hizmetleri ve sağlığın geliştirilmesi hizmetlerine odaklı birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunulması için düzenlemeler içermekte olup hem bu hizmetlerden yararlanan bireylerin hem de çalışanların memnuniyetlerini sağlamaktadır.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
17 Şub

Aile sağlığı çalışanları, aile hekimi ile birlikte ekip anlayışı içerisinde aile hekimliği hizmetlerini sunmak üzere, sözleşmeli çalıştırılan veya Bakanlıkça görevlendirilen hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyenleridir. 

Aile Sağlığı Çalışanları görev ve sorumlulukları kapsamında;

  1. Aile hekimi ile birlikte ekip anlayışı içinde kişiye yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini sunar ve görevinin gerektirdiği hizmetler ile ilgili sağlık kayıt ve istatistiklerini tutar,
  2. Kişilerin yaşamsal bulgularını ölçer ve kaydeder,
  3. Aile hekiminin gözetiminde, talimatı verilen ilaçları uygular,
  4. Yara bakım hizmetlerini yürütür,
  5. Tıbbi alet, malzeme ve cihazların hizmete hazır bulundurulmasını sağlar,
  6. Poliklinik hizmetlerine yardımcı olur, tıbbi sekreter bulunmadığı hallerde sevk edilen hastaların sevk edildiği kurumla koordinasyonunu sağlar,
  7. Gereken tetkikler için numune alır, eğitimini aldığı basit laboratuvar tetkiklerini yapar veya aldığı numunelerin ilgili laboratuvar tarafından teslim alınmasını sağlar,
  8. Gezici ve yerinde sağlık hizmetleri, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini verir, evde bakım hizmetlerinin verilmesinde aile hekimine yardımcı olur,
  9. Bakanlıkça belirlenen hizmet içi eğitimlere katılır,
  • Sağlık hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında aile hekiminin verdiği diğer görevleri yerine getirir.

Aile hekimliği uygulaması kapsamında Bakanlığımız veya diğer kamu kurum ve kuruluşları personeli olan ebe, hemşire, sağlık memuru(toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyenleri, kendilerinin talebi ve kurumlarının muvafakatı ile sözleşmeli aile hekimi ile anlaşarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırması hükümlerine bağlı olmaksızın 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu kapsamında hizmet sözleşmesi imzalamak suretiyle çalıştırılmakta ve sözleşmeleri süresince kadroları ile ilişkileri devam etmektedir. Bu kapsamda aile sağlığı çalışanı olmak isteyen ilgili unvanlardaki personel, hâlihazırda sözleşmeli aile hekimi olarak görev yapan uzman tabip ve tabip ile birlikte hizmet vermek üzere anlaşarak, hizmet sözleşmesi imzalanmak üzere İl Sağlık Müdürlüğüne başvurmaktadır. Bu surette aile sağlığı çalışanı istihdam edilememesi halinde ise Bakanlığımızın önerisi ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile Bakanlığımızca belirlenen usullere göre, İl Sağlık Müdürlüklerince, Türkiye’de mesleğini icra etmeye yetkili,  güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmak kaydı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’un 48 inci maddesinin A bendinin 4, 5 ve 7 numaralı alt bentlerindeki şartları taşıyan kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanı istihdamı yapılabilmektedir. 

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
17 Şub

Aile hekimleri, kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis,  tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini, yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın, her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Bakanlığın öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiplerdir.

Aile hekimleri görev ve sorumlulukları kapsamında;

  1. Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini verir,
  2. Aile hekimi, kendisine kayıtlı kişileri bir bütün olarak ele alıp, kişiye yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini sunar,
  3. Sağlıkla ilgili olarak kayıtlı kişilere rehberlik yapar, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini verir, 
  4. Kendisine kayıtlı kişilerin ilk değerlendirmesini yapmak için altı ay içinde ev ziyaretinde bulunur veya kişiler ile iletişime geçer,
  5. Kayıtlı kişilerin yaş, cinsiyet ve hastalık gruplarına yönelik izlem ve taramaları (kanser, kronik hastalıklar, gebe, loğusa, yenidoğan, bebek, çocuk sağlığı, adölesan, erişkin, yaşlı sağlığı ve benzeri) yapar,
  6. Periyodik sağlık muayenesi yapar,
  7. Tetkik hizmetlerinin verilmesini sağlamak  ya da bu hizmetleri verir,
  8. Kendisine kayıtlı kişileri yılda en az bir defa değerlendirerek sağlık kayıtlarını günceller,
  9. Evde takibi zorunlu olan özürlü, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kendisine kayıtlı kişilere evde veya gezici/yerinde sağlık hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini verir,
  • Aile sağlığı merkezi şartlarında tanı veya tedavisi yapılamayan hastaları sevk etmek, sevk edilen hastaların geri bildirimi yapılan muayene, tetkik, tanı, tedavi ve yatış bilgilerini değerlendirir, ikinci ve üçüncü basamak tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile evde bakım hizmetlerinin koordinasyonunu sağlar,
  • Gerektiğinde hastayı gözlem altına alarak tetkik ve tedavisini yapar,
  • Entegre sağlık hizmetinin sunulduğu merkezlerde gerektiğinde hastayı gözlem amaçlı yatırarak tetkik ve tedavisini yapar,
  • Aile sağlığı merkezini yönetir, birlikte çalıştığı ekibi denetler ve hizmet içi eğitimlerini sağlar,
  • İlgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmi tabiplerce kişiye yönelik düzenlenmesi öngörülen her türlü sağlık raporu, sevk evrakı, reçete ve sair belgeleri düzenler.

Aile hekimliği uygulaması kapsamında Bakanlığımız veya diğer kamu kurum ve kuruluşları personeli olan uzman tabip ve tabipler, kendilerinin talebi ve kurumlarının muvafakatı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırması hükümlerine bağlı olmaksızın 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu kapsamında hizmet sözleşmesi imzalamak suretiyle çalıştırılmakta ve sözleşmeleri süresince kadroları ile ilişkileri devam etmektedir. Bu kapsamda öncelikle İl Sağlık Müdürlüklerince il seviyesinde yapılan aile hekimliği yerleştirme işlemleri ile, bu şekilde istihdam edilememesi halinde Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce Bakanlık seviyesinde yapılan iller arası aile hekimliği yerleştirme işlemleri ve Devlet Hizmet Yükümlülüğü atamaları ile, ihtiyacın devam etmesi halinde ise, Bakanlığımızın önerisi ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile, İl Sağlık Müdürlüklerince, Türkiye’de mesleğini icra etmeye yetkili, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmak kaydı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’un 48 inci maddesinin A bendinin 4, 5 ve 7 numaralı alt bentlerindeki şartları taşıyan kamu görevlisi olmayan uzman tabip ve tabiplerden istihdam yapılabilmektedir.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.
Copyright © 2025 Yeşilyalı ASM. Tüm hakkı saklıdır. Bilgi için: Kadir HAMZAOĞLU.

Please publish modules in offcanvas position.